the dead.

listen to the pronunciation of the dead.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the dead. в Английский Язык Турецкий язык словарь

fallen
düşen

Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi. - The road was blocked by fallen rocks.

Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı. - He was pinned down by a fallen tree.

fallen
düşmüş

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı. - A fallen tree blocked the path.

fallen
fethedilmiş
fallen
şehit
fallen
düşkün
fallen
{f} düş

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

fallen
günahkâr
the dead
ölüler

Savaşın sonunu yalnızca ölüler görür. - Only the dead have seen the end of war.

Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu. - The dead and wounded soon lay everywhere.

fallen
sırılsıklam aşık olmak
the dead
ölü

O, ölü bedeni görünce korktu. - She was scared at the sight of the dead body.

Lütfen ölü yapraklardan kurtulun. - Please get rid of the dead leaves.

the departed
yola
fallen
{s} yeryüzüne inmiş
fallen
{s} kötü yola düşmüş
fallen
{s} ele geçirilmiş
fallen
{s} düşük
fallen
f., bak. fall
fallen
fall düş
fallen
{s} şehit düşmüş
the dead
ölmüşler
Английский Язык - Английский Язык
the dead.

    Расстановка переносов

    the dead

    Видео

    ... security model, then we are all dead meat. Self-driving cars must be conservative in ...
    ... leads to another, end result. It's so many dead-ends and switching directions and going ...
Избранное