the act of measuring

listen to the pronunciation of the act of measuring
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of measuring в Английский Язык Турецкий язык словарь

measure
ölçmek

Biz senin kan basıncını ölçmek istiyoruz. - We want to measure your blood pressure.

Halı almadan önce odayı ölçmek zorunda kalacağız. - We'll have to measure the room before we buy the rug.

measure
{i} önlem

Kongre önlemi onaylamadı. - Congress did not approve the measure.

Sert zamanlar sert önlemler gerektirir. - Drastic times call for drastic measures.

measure
ölçme birimi
measure
(İnşaat) ölçüt
measure
karşılaştırmak
measure
ölçüm yapmak
measure
ölçüsünde olmak
measure
{f} ölç

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir. - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.

Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz. - We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam.

measure
metraj çıkarmak
the act of
eyleminin
measure
(isim) ölçü, miktar, ölçüm, ölçek, oran, had, vezin, önlem, tedbir
measure
{i} miktar

Harvard'ın bilim adamları, çocuk sahibi olan veya olmayan 58 bekâr ve evli erkek tükürüğündeki erkek hormon miktarını ölçtü. - Harvard scientists have measured the amount of male hormone in the saliva of 58 single and married men with or without children.

measure
angular measure açı ölçüsü
measure
(Askeri) ÖNLEME, TEDBİR, ÖLÇÜ
measure
{f} 1. ölçmek; ölçüsünü almak: Measure the height of that door right now! O kapının yüksekliğini hemen ölç! The tailor is measuring me for a
measure
{f} süzmek
measure
(Tekstil) ölçü: ölçmek
measure
full measure tam ölçü
measure
{i} derece

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir. - The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.

measure
{i} had
measure
{i} ölçek
Английский Язык - Английский Язык
measurement
measure
the act of measuring

    Расстановка переносов

    the act of meas·ur·ing

    Турецкое произношение

    dhi äkt ıv mejırîng

    Произношение

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈmeᴢʜərəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈmɛʒɜrɪŋ/
Избранное