Турецкий язык - Английский Язык
Определение tenezzül в Турецкий язык Английский Язык словарь
- condescension
- patronage
- deigning, condescension
- condescend
- stoop
Don't stoop to Tom's level.
-Tom'un seviyesine tenezzül etmeyin.
- tenezzül etmek
- stoop
- tenezzül etmek
- condescend
- tenezzül etmek
- to deign to, condescend to; to lower or demean oneself for the sake of (something)
- tenezzül etmek
- deign
- tenezzül etmeme
- disdain
- tenezzül etmemek
- disdain
- tenezzül etmek
- patronize
- tenezzül buyurmak
- to be so kind as to (do something)
- tenezzül eden
- condescending
- tenezzül ederek
- condescendingly
- tenezzül edip cevap vermemek
- vouchsafe smb. no answer
- tenezzül edip yapmak
- vouchsafe
- tenezzül etmek
- vouchsafe
- tenezzül etmek
- please
- tenezzül etmek
- to deign, to condescend
- tenezzül etmemek
- despise
- tenezzül etmeyen
- disdainful
- tenezzül etmek
- condescend to
- tenezzül et
- condescend to
- tenezzül et
- condescend
- tenezzül et
- stoop to
- tenezzül etmek
- stoop to
- cevap vermeye tenezzül etmemek
- vouchsafe smb. no answer
- tenezzül et
- deign
She would not deign to consider such an offer.
-Öyle bir teklifi düşünmeye tenezzül etmedi.
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение tenezzül в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Tenezzülât) İnme, düşme. Aşağılama
- (Osmanlı Dönemi) Gönül alçaklığı. Karşısındakinin seviyesine göre tevâzu ile konuşmak
- (Osmanlı Dönemi) Yavaş yavaş inmek. Mekânını yukarıdan aşağıya nakletmek
- (Hukuk) İnme, alçalma, düşme
- (Osmanlı Dönemi) bulunduğu seviyeden daha aşağıya inme, alçak gönüllülük gösterme
- Alçalma, alçak gönüllülük gösterme
- tenezzül etmek
- Kendi durumuna, düzeyine aykırı düşen bir şeyi veya işi kabul etmek
Связанные Термины
Английский Язык - Турецкий язык
Определение tenezzül в Английский Язык Турецкий язык словарь
- stoop öne dogru egilmek; kambur durmak; alçalmak, tenezzül etmek
- kambur durma
- stoop öne dogru egilmek; kambur durmak; alçalmak, tenezzül etmek
- alçalma, tenezzül
- stoop öne dogru egilmek; kambur durmak; alçalmak, tenezzül etmek
- eğilme
Связанные Термины
tenezzül
Расстановка переносов
te·nez·zülПроизношение
Resimler
История
Избранное