tekrarlar

listen to the pronunciation of tekrarlar
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tekrarlar в Турецкий язык Английский Язык словарь

tekrar
repetition

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

tekrar
again

The convention voted again. - Kurultay tekrar oylama yaptı.

Can I have the menu again, please? - Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?

tekrar
once again

She came here once again. - O tekrar buraya geldi.

Could you please say that once again in French? - Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?

tekrar
{i} repeat

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

tekrar
over

Delegates voted over and over again. - Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

tekrar
over again

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

She explained it over again. - O, onu tekrar açıkladı.

tekrar
recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

tekrar
function buttons
tekrar
from the first
tekrar
litany
tekrar
bis
tekrar
replication
tekrar
afresh
tekrar
iteration
tekrar
re-

He was re-elected mayor. - Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

tekrar
all

Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all. - Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.

I hope to meet you all again. - Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

tekrar
back

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet. - Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

tekrar
action replay
tekrar
troll
tekrar
rehearsal
tekrar
tauto-
tekrar
duplication
tekrar
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

tekrar
ana-
tekrar
revision
tekrar
{i} reiteration
tekrar
back again
gereksiz tekrarlar içeren
repetitive
gereksiz tekrarlar içeren
repetitious
lütfen bir daha tekrarlar mısınız
Say that once more please
tekrar
again, over, over again, once more
tekrar
(ders) review
tekrar
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
tekrar
all over

This soundbite was repeated all over the news. - Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

tekrar
encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

tekrar
recapitulation
tekrar
re
tekrar
recurrence
tekrar
repetition, repeat
tekrar
anew
tekrar
tauto
tekrar
riff
tekrar
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

tekrar
an
tekrar
rehash
tekrar
reprise
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) tekrarât
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
TEKRAR
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
Tekrar
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
Tekrar
yine
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene
tekrar
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
tekrar
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
tekrar
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim