tatmin etmek

listen to the pronunciation of tatmin etmek
Турецкий язык - Английский Язык
satisfy

Sami did everything to satisfy Layla. - Sami, Leyla'yı tatmin etmek için her şeyi yaptı.

Our policy is to satisfy our customers. - Politikamız müşterilerimizi tatmin etmektir.

fulfil
sate
make satisfied
to satisfy; to gratify; to content
a) to satisfy b) to appease
satiate
content
gratify
meet
appease
fill
to satisfy
assuage
relish
tatmin etme
satisfying
tatmin et
satisfy

The company always strives to satisfy its customers. - Şirket her zaman müşterilerini tatmin etmeye çalışır.

His explanation that a solution would take time didn't satisfy anyone. - Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.

tatmin et
make satisfied
tatmin et
{f} satisfying
tatmin et
{f} fullfilling
tatmin et
{f} satisfied

Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches. - Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.

The meal satisfied his hunger. - Yemek onun açlığını tatmin etti.

tatmin etme
{i} fullfilling
tatmin etme
to satisfy
egosunu tatmin etmek
feed one's ego
kendi kendini tatmin etmek
wank
tatmin et
gratifying
tatmin et
content
tatmin et
contents
tatmin et
contented
tatmin et
gratify
tatmin etme
dissatisfied
Турецкий язык - Турецкий язык
Karşısındakinin cinsel isteklerini gidermek
Karşısındakine güven vererek onu istenilen bir biçimde hoşnut etmek, doyurmak
tatmin etmek
Избранное