This is the largest temple that I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük tapınaktır.
Tom heard the temple bell in the distance.
- Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
Kyoto is famous for its shrines and temples.
- Kyoto, türbe ve tapınaklarıyla ünlüdür.
There used to be a small shrine around here.
- Buralarda küçük bir tapınak vardı.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
My hobby is visiting old temples.
- Hobim eski tapınakları ziyaret etmektir.