tansiyon

listen to the pronunciation of tansiyon
Турецкий язык - Английский Язык
tension

Tension is a major cause of heart disease. - Tansiyon kalp hastalığının ana kaynağıdır.

blood pressure

The patient's pulse and blood pressure are normal. - Hastanın nabız ve tansiyonu normal.

Tom has low blood pressure. - Tom'un düşük tansiyonu var.

blood pressure; tension, stress
(Otomotiv) tensioner
stress
brachial arterial pressure
tension, tense state

Связанные Термины

tansiyon yayı
(Tekstil) tension spring
tansiyon ölçer
(Tıp) sphygmomanometer
tansiyon ölçme aleti
(Tıp) sphygmomanometer
tansiyon ölçme cihazı
(Tıp) tension measuring device
tansiyon aleti
(Tıp, İlaç) blood pressure monitor
tansiyon bakmak
Take somebody's blood pressure
tansiyon düşmesi
decrease of blood pressure
tansiyon düşmesi
blood pressure drop
tansiyon düşüklüğü
Low blood pressure
tansiyon ölçme
blood pressure
tansiyon aleti
sphygmomanometer

The nurse used a sphygmomanometer to check my blood pressure. - Hemşire tansiyonumu ölçmek için tansiyon aleti kullandı.

tansiyon açma kolu
(Tekstil) tension release lever
tansiyon açma kolu
(Tekstil) thread take-up lever
tansiyon açma kolu kılavuzu
(Tekstil) thread take-up guide shaft
tansiyon açma pimi
(Tekstil) tension releasing pin
tansiyon açıcı
(Tekstil) gimp release pin
tansiyon düşüklüğü
hypotension
tansiyon düşürücü
1. depressor (a drug). 2. (drug) that lowers the blood pressure
tansiyon düşürücü
(Tıp) chlorothiazide
tansiyon kasnağı takımı
(Tekstil) tension pulley assembly
tansiyon yayı kılavuzu
(Tekstil) thread take-up spring guide
tansiyon yayı tutucuları
(Tekstil) thread take-up spring stoppers
tansiyon yüksekliği
hypertension
tansiyon çatlağı
(Çevre) tension crack
tansiyon ölçmek
(Tıp) measure tension
Tansiyon aleti
(Tıp, İlaç) blood pressure cuff
yüksek tansiyon
high blood pressure
yüksek tansiyon
Hypertension, high blood pressure
düşük tansiyon
hypotension
yüksek tansiyon
hypertension
yüksek tansiyon high
blood pressure, hypertension
Турецкий язык - Турецкий язык
Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı: "Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi."- H. Taner
Gerilim: "Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti."- T. Buğra
Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
Gerilim

Связанные Термины

TANSİYON
(Osmanlı Dönemi) Fr. Tıb: Kanın damarlara içerden yaptığı tazyik, basınç
tansiyon düşürücü
Atardamar basıncını düşüren (ilâç)
büyük tansiyon
Kan basıncının yüksek olması
küçük tansiyon
Kanın beyin içindeki basıncı
tansiyon
Избранное
Еще...
Очистить