Определение tanıtımcı в Турецкий язык Английский Язык словарь
- publicity agent
- promoter
- publicist
- tanıtım
- (Hukuk) publicity
We don't want any bad publicity.
-Biz herhangi bir kötü tanıtım istemiyoruz.
You don't have to worry about publicity.
-Tanıtım konusunda endişelenmek zorunda değilsin.
- tanıtım
- introduction
Introductions have already been made.
-Zaten tanıtımlar yapıldı.
The introductions are being made.
-Tanıtımlar yapılmaktadır.
- tanıtım
- promotion
I'm anxious for a promotion.
-Ben bir tanıtım için hevesliyim.
I had to compete with him for promotion.
-Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
- tanıtım
- introducing
Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
-Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
- tanıtım
- presentation
- tanıtım
- (Bilgisayar) pull quote
- tanıtım
- demo
Up to now he had made nine humanoid robots but they were all demonstration models.
-O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.
Give me a demonstration.
-Bana bir tanıtım yap.
- tanıtım
- identification
- tanıtım
- (Bilgisayar) intro
Thank you for the introduction.
-Tanıtım için teşekkür ederim.
Tom delivered the introductory speech.
-Tom tanıtım konuşmasını yaptı.
- tanıtım
- display
- tanıtım
- (Reklam) plug
- tanıtım
- introduction, presentation
- tanıtım
- advertising, advertisement
- tanıtım
- flackery
- tanıtım
- displaying
- tanıtım
- introduction; advertisement, publicity; promotion