tanımlanmak

listen to the pronunciation of tanımlanmak
Турецкий язык - Английский Язык
to be defined
be identified
tanımla
describing
tanımla
{f} defined

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

tanımla
{f} identified

One suspect has been identified. - Bir şüpheli tanımlandı.

She identified him as the murderer. - Onu bir katil olarak tanımladı.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

Tom described his new invention to both John and Mary. - Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.

He described his own experience. - O, kendi deneyimini tanımladı.

tanımla
declared
tanımlanma
Description
tanımla
characterize
Турецкий язык - Турецкий язык
Tanımı yapılmak, tarif edilmek
tanımlanma
Tanımlanmak işi
tanımlanmak
Избранное