Have you ever seen an unidentified flying object?
- Hiç tanımlanamayan uçan nesne gördün mü?
UFO stands for unidentified flying object.
- UFO tanımlanamayan uçan nesne anlamına gelir.
These books have defined and shaped our culture.
- Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.
Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
Some people identify success with having much money.
- Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.
Can you identify that?
- Onu tanımlayabilir misin?
One suspect has been identified.
- Bir şüpheli tanımlandı.
She identified him as the murderer.
- Onu bir katil olarak tanımladı.
Can you clearly define this word?
- Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?
From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
- Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Curiosity is a defining trait of human beings.
- Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.
She described him as handsome.
- O, onu yakışıklı olarak tanımladı.
Tom described his new invention to both John and Mary.
- Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.