Can you repair these shoes?
- Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
I am going to have my watch repaired by John.
- Saatimi John'a tamir ettireceğim.
Can you fix it temporarily?
- Geçici olarak tamir edebilir misin?
I had my watch fixed.
- Saatimi tamir ettirdim.
Mary is mending the carpet.
- Mary halıyı tamir ediyor.
Your shoes want mending.
- Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
I got Tom to mend my shoes.
- Tom'a ayakkabılarımı tamir ettirdim.
I will have him mend my shoes.
- Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.
Ted is good at fixing watches.
- Ted saatleri tamir etmede iyidir.
I am fixing the clock.
- Saati tamir ediyorum.
Tom spent all day trying to fix the leak in the roof.
- Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.
I had to fix the toaster.
- Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
It will cost about 2000 yen to repair it.
- Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak.
It cost a lot of money to repair the car.
- Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.