Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.
- Tom is surprisingly strong.
Onun alışılmışın dışında mücadele tarzı şaşırtıcı şekilde etkiliydi.
- His unorthodox fighting style was surprisingly effective.
Şaşırtıcı bir şekilde kendimi çok güvende hissettim.
- Surprisingly, I felt very safe.
Maria ödevini şaşırtıcı bir şekilde çabucak tamamladı.
- Maria completed her homework surprisingly quickly.
Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyi.
- Tom's French is surprisingly good.
Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.
- The stock market was surprisingly quiet today.