speedily; with haste or celerity; soon; without delay; quick

listen to the pronunciation of speedily; with haste or celerity; soon; without delay; quick
Английский Язык - Турецкий язык

Определение speedily; with haste or celerity; soon; without delay; quick в Английский Язык Турецкий язык словарь

quickly
çabucak

Zaman çabucak geçiyor. - Time passes by quickly.

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk. - We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.

quickly
hızla

Tartışma hızla kontrolden çıktı. - The argument quickly got out of control.

Onlar hızla evlerini terk ettiler. - They left their house quickly.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var. - I need it as quickly as possible.

quickly
tez
quickly
acele

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

quickly
yel gibi
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız. - We have to move very quickly.

Ses çok hızlı şekilde hareket eder. - Sound travels very quickly.

Английский Язык - Английский Язык
quickly
speedily; with haste or celerity; soon; without delay; quick

    Расстановка переносов

    speedily; with haste or celerity; soon; with·out delay; quick

    Произношение

Избранное