sondaj

listen to the pronunciation of sondaj
Турецкий язык - Английский Язык
boring, drilling; inquiry, sounding
sounding (someone) out
drilling (as for oil)
(Denizcilik) sounding
drill

Offshore drilling costs are rising. - Denizde sondaj masrafları artıyor.

They intended to drill for oil. - Onlar petrol için sondaj yapmaya niyetlendiler.

boring tool
inquiry
probing
testing
(Ticaret) precision sampling
(Askeri) sounding apparatus
sounding

Связанные Термины

sondaj aleti
drill
sondaj balonu
sounding balloon
sondaj deliği
borehole
sondaj kepçesi
fluke
sondaj kesiti
boring profile
sondaj kulesi
oil-rig
sondaj kuyusu
bore
sondaj kuyusu
well
sondaj mili
boring mill
sondaj tesisatı
boring rig
sondaj teçhizatı
boring equipment
sondaj tiji
sounding rod
sondaj yapma
drilling
sondaj yapmak
a) to bore b) to sound
sondaj yapmak
bore
sondaj yapmak
1. (Denizcilik) to sound, fathom. 2. to drill, bore. 3. to sound someone out (on a matter)
sondaj yapmak
drill
sondaj çarkı
bull wheel
sondaj çubuğu
boring bar
soru sorarak sondaj yapmak
probe
derin sondaj
(Çevre) deep well
petrol sondaj kulesi
derrick
damla sondaj
(Meteoroloji) dropsonde
darbeli sondaj
percussion boring
derin sondaj
deep drilling
elle sondaj
hand boring
fiziki sondaj
(Çevre) physical logging
halatlı sondaj
churn drilling
jeolojik sondaj
geologic drilling
sulu sondaj
wash boring
sulu sondaj
wash drilling
yatay sondaj
(Çevre) horizontal boring
yatay sondaj
horizantal drilling
Турецкий язык - Турецкий язык
Sonda ile yoklama, sondalama
Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılan yoklama, araştırma
Dünya yüzeyinde delik açmaya yarayan yöntemlere verilen ad

Связанные Термины

sondaj kuyusu
Sondaj çalışmalarının yapıldığı kuyu
sondaj yapmak
Sonda ile yoklamak, sondalamak
sondaj yapmak
Bir durum, bir düşünceyle ilgili olarak yoklama yapmak, araştırmak