something or someone that doesnt quite make it

listen to the pronunciation of something or someone that doesnt quite make it
Английский Язык - Турецкий язык

Определение something or someone that doesnt quite make it в Английский Язык Турецкий язык словарь

almost
hemen hemen

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler. - Tom and Mary quarrel almost every day.

almost
az daha

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

almost
neredeyse

Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük. - The Sahara Desert is almost as large as Europe.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova. - The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.

almost
yaklaşık olarak

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı. - The novel has sold almost 20,000 copies.

almost
adeta

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor. - Tom almost looks like a girl.

almost
az kaldı, az kalsın, az daha, neredeyse: He almost died. Az
almost
az kalsın

Az kalsın Tom'un söylediklerine inanıyordum. - I almost believed what Tom said.

Tom az kalsın ölüyordu o kazada. - Tom almost died in that accident.

almost
hemen hemen: This picture's almost done. Bu resim hemen hemen bitti
Английский Язык - Английский Язык
almost
something or someone that doesnt quite make it

    Расстановка переносов

    some·thing or some·one that doesnt quite make it

    Произношение

Избранное