Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- Seeing that movie is something like taking a trip to India.
Aradığım şey böyle bir şey gibi görünüyor.
- What I'm looking for looks something like this.
Öyle bir şey yapman ne kadar sürer?
- How long does it take you to do something like that?
Öyle bir şeyi yapamayacak kadar yaşlıyım.
- I'm too old to do something like that.
... is something like that that could work. ...
... Newton said something like this, he said, "Oh, that's easy. That comet is moving at ...