sofrayı

listen to the pronunciation of sofrayı
Турецкий язык - Английский Язык
the table
sofra
table

You must not make a noise at the table. - Sofrada ses yapmamalısın.

Tom has bad table manners. - Tom'un kötü sofra adabı vardır.

sofrayı hazırlamak
lay the cloth
sofrayı kaldırmak
clear away
sofrayı kurmak
lay the table
sofrayı kurmak
spread out the table
sofrayı kurmak
set the table
sofrayı kurmak
to lay the table
sofrayı toplamak
clear the table
sofra
dinner table
sofra
dining table
sofra
{i} board
sofra
dinner table, table (which has a meal laid out on it)
sofra
dining table; meal
sofra
squat, round table used for rolling out dough
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sofrayı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sofra
iteği
Sofra
honça
Sofra
han
Sofra
miz
sofra
Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
sofra
Anüs
sofra
Birlikte yemek yiyenlerin tümü
sofra
Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm
sofra
Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası: "Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın."- Y. K. Karaosmanoğlu
sofra
Masa, sini gibi şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu: "Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı."- R. N. Güntekin
sofra
Masa, sini gibi şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
sofra
Yemek (yedirme ve yeme)
sofrayı
Избранное