O, yüzmekten korkuyor.
 - He is afraid of swimming.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
 - This river is dangerous to swim in.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
 - In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
 - I prefer swimming to skiing.
O, onun yüzüşünü izledi.
 - She watched him swim.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
 - He watched the boys swimming.
John yüzme kulübündedir.
 - John is in the swimming club.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
 - To swim in the ocean is my greatest pleasure.