silindirler

listen to the pronunciation of silindirler
Турецкий язык - Английский Язык
cylinders

This car can deactivate half of its engine's cylinders. - Bu araba, motor silindirlerinin yarısını devre dışı bırakabilir.

cylinders are
silindir
cylinder

The cylinder head of the car is broken. - Arabanın silindir kapağı kırıldı.

A butane cylinder weighs 35 kg. - Bir bütan silindiri 35 kg ağırlığındadır.

silindir
roller

The road roller is levelling the street. - Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.

The road roller is noisy. - Yol silindiri gürültülü.

silindir
(Otomotiv) power cylinder
silindir
roll

The road roller is noisy. - Yol silindiri gürültülü.

The road roller is levelling the street. - Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.

silindir
{s} cylindrical
silindir
drum
silindir
compactor
silindir
barrel
silindir
calender
silindir
road roller

The road roller is noisy. - Yol silindiri gürültülü.

The road roller is levelling the street. - Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.

silindir
cylinder, roller; road roller
silindir
cylinder (in a motor)
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение silindirler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Silindir
üstüvane
silindir
Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane
silindir
Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç
silindir
Özellikle yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç
silindir
Metalleri inceltmek, kumaşları parlatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane
silindir
Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer
silindir
Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane
silindirler
Избранное