settling a matter, determining, final

listen to the pronunciation of settling a matter, determining, final
Английский Язык - Турецкий язык

Определение settling a matter, determining, final в Английский Язык Турецкий язык словарь

decisive
{s} kararlı

Tom gerçekten kararlıydı. - Tom was really decisive.

Tom kararlılıktan yoksun. - Tom lacks decisiveness.

decisive
{s} kesin sonuca ulaştıran: the decisive victory in that war o savaşı kesin sonuca ulaştıran zafer
decisive
{s} azimli
decisive
(sıfat) kesin, belirleyici; kararlı, azimli
decisive
kesin sonuca ulaştıran
decisive
şüphesiz
decisive
kesinkes
decisive
kesin
decisive
sonuca götüren
decisive
(Askeri) Sonuç üzerinde rol oynayan
decisive
kati
decisive
katiyetle
decisive
katiyet
decisive
decisiveness kesinlik
decisive
şüphesiz/bitirici/kararlı
Английский Язык - Английский Язык
{a} decisive
settling a matter, determining, final

    Расстановка переносов

    set·tling a matter, determining, fi·nal

    Произношение

Избранное