Английский Язык - Турецкий язык
Определение settled; established; fixed в Английский Язык Турецкий язык словарь
- stated
- {s} belirtilmiş
- stated
- {s} açıklanmış
- stated
- {s} belirtilen
Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım.
-I had to finish the job by the stated date.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
-The stated price does not include labor charges.
- stated
- muntazam
- stated
- düzenli
- stated
- {f} belirt
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
-The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
Başkan konuyla ilgili kişisel görüşünü belirtti.
-The president stated his position on the issue.
- stated
- belirli
- stated
- {s} belli
- stated
- muayyen
- stated
- belirlenmiş
- stated
- {s} kayıtlı
- stated
- kaydedilmi
- stated
- ifade edilmiş
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение settled; established; fixed в Английский Язык Английский Язык словарь
- stated
settled; established; fixed
Произношение
Resimler
Избранное