Определение serici в Турецкий язык Английский Язык словарь
- spreader
- road-paver (machine which spreads paving material)
- layer
- seri
- {i} serial
Betty is a serial killer.
-Betty bir seri katil.
Record the serial number in the space provided below.
-Aşağıda verilen boşluğa seri numarasını kaydet.
- seri
- quick
- seri
- chain
- seri
- (Otomotiv) aspect ratio
- seri
- crash
- seri
- bus mouse
- seri
- course
- seri
- high-speed
- seri
- (Bilgisayar) serialized
- seri
- (Tıp) batch
- seri
- detritus
- seri
- (Matematik) infinite series
- seri
- prompt
- seri
- mass
Mass production reduced the price of many goods.
-Seri imalat birçok ürünün fiyatını düşürdü.
- seri
- pungent
- seri
- (Bilgisayar) range
- seri
- {i} series
It's the first in a long series!
-Bu uzun bir serideki ilktir.
I think that the Harry Potter series is longer than the Bible.
-Harry Potter serisinin İncil'den daha uzun olduğunu düşünüyorum.
- seri
- round
- seri
- sequence
- seri
- spanking
- seri
- set
Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
-Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
- seri
- ready
- ayarlı serici
- finisher finişer
- kablo serici
- cable layer
- mıcır serici
- (İnşaat) gritter
- seri
- sharp
- seri
- battery
- seri
- summary
- seri
- cycle
- seri
- crashing
- seri
- fleet
- seri
- fast
- seri
- rapid
A computer can calculate very rapidly.
-Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
- seri
- series; serial
- seri
- seriate
- seri
- high speed
- seri
- comp. serial
- seri
- speedy
- seri
- line
- yere serici
- knockdown
Связанные Термины
Определение serici в Английский Язык Английский Язык словарь
- Seri
- Of the Seris or their language
It is believed that the Céres Indians have discovered a method of poisoning their arrows.
- Seri
- A member of an indigenous group of Sonora, Mexico
- Seri
- The language of this group
Связанные Термины
Определение serici в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- motopaver
- Seri
- (Osmanlı Dönemi) HEMLA'
- seri
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi
- seri
- Aruz vezninde bir birim
- seri
- Hızlı: "Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti."- R. N. Güntekin
- seri
- Bir fabrika veya atölyenin uzun bir süre aynı iş üzerinde çalıştığı üretim tipi
- seri
- Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi: "Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir."- S. F. Abasıyanık
- seri
- Hızlı, çabuk, telaşlı
- seri
- Hızlı