Английский Язык - Турецкий язык
Определение see interference, 2 в Английский Язык Турецкий язык словарь
- interfere
- {f} müdahale etmek
Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.
-Russia, the European Union and the U.S. are accusing each other of interference in Ukraine's domestic affairs.
Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum.
-I don't want to interfere with your personal life.
- interfere
- {f} karışmak
- interfere
- (Biyoloji) müdahale et
Asla müdahale etmemeliydin.
-You should've never interfered.
Lütfen benim planıma müdahale etmeyin.
-Please don't interfere with my plan.
- interfere
- {f} in -e karışmak, -e burnunu sokmak, -e müdahale etmek
- interfere
- yoluna çıkmak
- interfere
- herşeye maydanoz olmak
- interfere
- (with/in/between ile) yoluna çıkmak
- interfere
- karış
Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
-You have no right to interfere in other people's affairs.
Özel işlere karışmayın.
-Don't interfere in private concerns.
- interfere
- giriş
- interfere
- zıddiyet göstermek
- interfere
- {f} araya girmek
- interfere
- {f} with ile çatışmak
- interfere
- bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek
- interfere
- interfere karış
- interfere
- {f} parazit yapmak
- interfere
- {f} with -i engellemek
- interfere
- (fiil) karışmak, girişmek, müdahale etmek, araya girmek, parazit yapmak
- interfere
- birbiri üzerine tesir etmek
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение see interference, 2 в Английский Язык Английский Язык словарь
- interfere
see interference, 2
Произношение
Resimler
История
Избранное