sayfalık

listen to the pronunciation of sayfalık
Турецкий язык - Английский Язык
of (so many) pages: yüz sayfalık bir kitap a one-hundred-page book
sayfa
page

This machine can print sixty pages a minute. - Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.

Date of last revision of this page: 2010-11-03 - Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03

sayfa
leaf

Tom wants to turn over a new leaf. - Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor.

He turned over a new leaf in life. - Hayatında beyaz bir sayfa açtı.

sayfa
page (of a book, newspaper, letter, etc.)
sayfa
sheet

Take a sheet of paper and write! - Bir sayfa kağıt alın ve yazın!

Leave this sheet blank. - Bu sayfayı boş bırak.

sayfa
(Bilgisayar) pages

The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content. - IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

sayfa
(Bilgisayar) page size
sayfa
(Bilgisayar) folio
sayfa
(Bilgisayar) in page
sayfa
(Bilgisayar) tall
sayfa
paginal
sayfa
subject, topic (of conversation)
tek sayfalık gazete
newssheet
Турецкий язык - Турецкий язык
Herhangi bir sayıda sayfaya sığabilen
Herhangi bir sayıda sayfası olan
Sayfa
sahife
sayfa
Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife
sayfa
Konu
sayfa
Gazete, dergi gibi yayınlarda özel bir alan için ayrılmış bölüm
sayfa
(Osmanlı Dönemi) sahîfe