I bought a bottle of beer at the liquor store.
- Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.
Many Americans protested the purchase of Alaska.
- Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
I purchased a new car last week.
- Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.
Purchasing power has greatly fallen.
- Satın alma gücü çok düştü.
I think you should probably see someone from Purchasing.
- Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.
What do you want to buy?
- Ne satın almak istiyorsun?
Are you going to buy a dictionary?
- Sözlük mü satın alacaksınız?
I never go out without buying something.
- Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
I cannot afford buying a used car.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.