Çirkin ve mutsuz bir dünyada, en zengin adam çirkinlik ve mutsuzluktan başka bir şey satın alamaz.
- In an ugly and unhappy world the richest man can purchase nothing but ugliness and unhappiness.
İnsanlar onun bu şehirde en zengin adam olduğunu söylüyorlar.
- People say that he is the richest man in this town.
Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
- China is rich in natural resources.
Van Horn ailesi zengindi.
- The Van Horn family was rich.
Bir nehir havzasının genellikle verimli tarım arazileri vardır.
- The basin of a river usually has rich farmland.
Ailem varlıklı değildir.
- My family is not rich.
Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
- Rich people show off with their expensive watches.
Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
- An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.
Bütün varlığını kaybetti.
- He lost all his riches.
Ailem varlıklı değildir.
- My family is not rich.
Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.
- I am poor, whereas my brothers are very rich.
Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
- They say he is very rich.
Tom bayağı zengin, değil mi?
- Tom is quite rich, isn't he?
Bay Johnson, zengin bir adam.
- Mr Johnson is a rich man.
Zengin olsaydım, ben sana biraz para verirdim.
- If I had been rich, I would have given you some money.
O para içinde yüzüyor.
- He is rolling in riches.
Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.
- The French language is rich in synonyms.
Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.
- For all his riches he is not happy.
Bütün servetini kaybetti.
- He lost all his riches.
But what did matter was that the new web platform provided a rich experience.
It is not immoral to be wealthy.
- It is not immoral to be rich.
It is immoral to be wealthy.
- It is immoral to be rich.