Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
- Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
That's a huge relief.
- Bu büyük bir rahatlama.
Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.