O birazdan burada olacak.
- He will be here soon.
Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.
- Please come here soon if you don't mind.
O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- She got married soon after her graduation from the college.
Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı.
- The news that the school had been burned down soon spread though the town.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
- The beautiful color of the sky soon faded away.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
İşlerin yakın zamanda değişeceğini sanmıyorum.
- I don't think things will change anytime soon.
Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun?
- Do you plan on going home anytime soon?
Sanırım yakında tüm işleri bitirmiş olacaksınız.
- I think you will have done all the work soon.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.