present participle of waste

Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of waste в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

wasting

boşa harcama

wasting

harcayarak

wasting

harap eden

wasting

tükenen

wasting

{i} boşa harcama

Zamanını boşa harcamadığını gördüğüme memnun oldum. - I'm glad to see you haven't been wasting your time.

Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim. - Let's stop wasting time and get on with this work.

wasting

{f} boşa harca

Tom Mary'ye zamanını boşa harcadığını söyledi. - Tom told Mary she was wasting her time.

Tom Mary'ye zamanını boşa harcadığını söyledi. - Tom told Mary that she was wasting her time.

wasting

boşa harcayarak

wasting

israf

Neden Tom'la birlikte zamanını israf ediyorsun? - Why are you wasting your time with Tom?

Tom bana onun zamanını israf ettiğimi söyledi. - Tom told me I was wasting his time.

wasting

{s} aşırı zayıflatan

wasting

{s} mahveden

wasting

(Tıp) Cılızlık, zayıflık, hareketlerde isteksizlik

Английский Язык - Английский Язык

Определение present participle of waste в Английский Язык Английский Язык словарь

wasting

Расстановка переносов

pres·ent par·ti·ci·ple of waste