present participle of touch

listen to the pronunciation of present participle of touch
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of touch в Английский Язык Турецкий язык словарь

touching
dokunaklı

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler. - Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.

Sahne oldukça dokunaklıydı. - The scene was quite touching.

touching
dokunarak

Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır. - A definite advantage of automatic doors is that people can't spread their contagious diseases by touching door handles.

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar. - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.

touching
(Tekstil) tuşe
touching
insanı duygulandıran
touching
yanık
touching
değinme
touching
insanın yüreğine dokunan
touching
insanın içine işleyen
touching
-e bağlı olarak
touching
dair

Dairemin onarılmaya ihtiyacı var. - My apartment needs touching up.

touching
(edat) -e dayanarak
touching
{i} dokunan

Tom eşyalarına dokunan insanları sevmez. - Tom doesn't like people touching his stuff.

Yemeğime dokunan insanları sevmiyorum. - I don't like people touching my food.

touching
touch değ/dokun
touching
konusunda
touching
touchinglydokunaklı bir şekilde
touching
edat dokunaklı
touching
hakkında
touching
(sıfat) dokunaklı, acıklı
touching
içe dokunur
Английский Язык - Английский Язык
touching
present participle of touch

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of touch

    Произношение

Избранное