present participle of ravish

Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of ravish в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

ravishing

{s} çekici

O elbisenin içinde çekici duruyorsun. - You look ravishing in that dress.

ravishing

{f} büyüle

Mary büyüleyici görünüyordu. - Mary looked ravishing.

O büyüleyici görünüyordu. - She looked ravishing.

ravishing

çok güzel

ravishing

aklı baştan alan

ravishing

{s} enfes, müthiş güzel; büyüleyici

ravishing

mest edici

ravishing

{s} aklını başından alan

ravishing

{s} büyüleyici

O büyüleyici görünüyordu. - She looked ravishing.

Mary büyüleyici görünüyordu. - Mary looked ravishing.

ravishing

ravishingly büyüleyici şekilde

ravishing

esritici

ravishing

çok sevindirici

ravishing

kendinden geçiren

ravishing

{s} mest eden

ravishing

tecavüz et/zorla al

Английский Язык - Английский Язык

Определение present participle of ravish в Английский Язык Английский Язык словарь

ravishing

Расстановка переносов

pres·ent par·ti·ci·ple of ra·vish