present participle of increase

listen to the pronunciation of present participle of increase
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of increase в Английский Язык Турецкий язык словарь

increasing
{s} çoğalan
increasing
artan

Sami artan sıklıkta ortaya çıktı. - Sami showed up with increasing frequency.

Ken iş yerinde artan miktarda zaman harcıyor. - Ken spends an increasing amount of time at work.

increasing
artırıcı
increasing
yükseltme
increasing
artağan
increasing
(Kimya) artma

O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. - It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır. - The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.

increasing
{i} artış
increasing
{f} art

Bu kasabanın nüfusu artıyor. - This town is increasing in population.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır. - The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.

increasing
artarak
increasing
{i} artırma

Ne yazık ki kavşaklardaki trafik sinyallerinin sayısını artırmak trafik kazalarının sayısın azaltmaya yardımcı olmadı. - Unfortunately, increasing the number of traffic signals at intersections didn't help decrease the number of traffic accidents.

increasing
(isim) artırma
increasing
(sıfat) çoğalan
Английский Язык - Английский Язык
increasing
present participle of increase

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of in·crease

    Произношение

Избранное