present participle of decide

Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of decide в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

deciding

karar vererek

deciding

(Bilgisayar) karar veriyor

Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz. - Despite the rain, we're deciding to go out.

Gittikçe daha fazla insan et yemeyi durdurmaya karar veriyor. - More and more people are deciding to stop eating meat.

deciding

{f} karar ver

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür. - The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.

Tom'un daha sonra ne yapacağına karar verme sorunu vardı. - Tom had trouble deciding what to do next.

deciding

{i} kesin

Английский Язык - Английский Язык

Определение present participle of decide в Английский Язык Английский Язык словарь

deciding

Расстановка переносов

pres·ent par·ti·ci·ple of de·cide