The politician receives on Wednesdays.
- Politikacı çarşamba günleri kabul ediyor.
Someone made a threat to kill that politician.
- Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.
Federalist leaders denounced Jefferson's policy.
- Federalist liderler Jefferson'ın politikasını kınadı.
He had decided on a new policy.
- O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
I am trying to understand the politics of my country.
- Ülkemin politikasını anlamayı deniyorum.
After the war, Ford entered politics.
- Savaştan sonra, Ford politikaya girdi.