placed; residing

listen to the pronunciation of placed; residing
Английский Язык - Турецкий язык

Определение placed; residing в Английский Язык Турецкий язык словарь

situate
yerleşmiş
situated
bulunan/yerleşmiş
situated
{s} yerleşmiş
situate
yerleşik
situate
konumlanmak
situate
mukim
situate
yerleştirmek
situated
bulunan

Andorra, İspanya ve Fransa arasında bulunan küçük bir prensliktir. - Andorra is a small principality situated between Spain and France.

situated
Konumlu, konumlanmış, konumlandırılmış
situate
yerleştir
situate
situatedkain
situate
{f} yerini belirlemek
situate
yerini tayin etmek
situate
vaki
situate
bulunan

Andorra, İspanya ve Fransa arasında bulunan küçük bir prensliktir. - Andorra is a small principality situated between Spain and France.

situated
yerleştir
situated
{s} kurulu

Endonezya dünyada yalnızca adalar üzerinde kurulu olan en büyük ülkedir. - Indonesia is the largest country in the world situated only on islands.

Английский Язык - Английский Язык
situated
situate
placed; residing
Избранное