Турецкий язык - Английский Язык
Определение pirinçten в Турецкий язык Английский Язык словарь
- brazen
- Sounding harsh and loud, like brass cymbals or brass instruments
- To carry through in a brazen manner. Generally used with out or through
Sabina brazened it out before Mrs. Wygram, but inwardly she was resolved to be a good deal more circumspect.
- Impudent, immodest, or shameless
- {a} made of brass, impudent, bold, daring
- {v} to bully, be impudent, stand out
- face with defiance or impudence; "brazen it out" made of or resembling brass (as in color or hardness)
- made of or resembling brass (as in color or hardness)
- made of brass
- Impudent; immodest; shameless; having a front like brass; as, a brazen countenance
- {f} face with impudence, be defiant, be insolent
- Resembling brass in colour, sound, etc (OED Vol II, 501)
- Pertaining to, made of, or resembling, brass
- Sounding harsh and loud, like resounding brass
- "marked by contemptuous boldness"
- unrestrained by convention or propriety; "an audacious trick to pull"; "a barefaced hypocrite"; "the most bodacious display of tourism this side of Anaheim"- Los Angeles Times; "bold-faced lies"; "brazen arrogance"; "the modern world with its quick material successes and insolent belief in the boundless possibilities of progress"- Bertrand Russell
- To carry through impudently or shamelessly; as, to brazen the matter through
- {s} brass, metallic; insolent, impudent
- Pertaining to, made of or resembling brass
- pirinç
- rice
Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
-Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
The rice crop is poor this year.
-Pirinç hasatı bu yıl kötü.
- pirinç
- brass
The five yuan coins are brass, and the ten yuan coins are made out of bronze.
-Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.
Gold is similar in color to brass.
-Altın renk olarak pirinç madenine benzer.
- pirinçten yapılmış
- brazen
- pirinçten yapılmış
- brass
- pirinçten yapılmış eşya veya kaide
- brass
- pirinç
- chip
- pirinç
- expand
- pirinç
- rice plant
- pirinç
- paddy
- pirinç
- the rice
- pirinç
- rice of
- pirinç
- the rice plant
- pirinç
- brazen
- pirinç
- rice (in the form of uncooked grains)
- pirinç
- bell metal
- pirinç
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: pirinç, sarı bakır] brass
- pirinç
- yellow metal
- pirinç
- uncooked rice
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение pirinçten в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Pirinç
- düğü
- Pirinç
- (Osmanlı Dönemi) RÜZZ
- Pirinç
- dügü
- Pirinç
- erz
- pirinç
- Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
- pirinç
- Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım
- pirinç
- Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki
- pirinç
- Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi
- pirinç
- Bu bitkinin besin olarak kullanılan tanesi
- pirinç
- Bu alaşımdan yapılmış
- pirinç
- Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa): "Oradaki uçsuz bucaksız pirinç bataklıklarının sahibidir."- R. N. Güntekin
Связанные Термины
pirinçten
Расстановка переносов
pi·rinç·tenResimler
История
Избранное