photo, picture, snapshot, image produced by photographic means

Английский Язык - Турецкий язык

Определение photo, picture, snapshot, image produced by photographic means в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

photograph

fotoğrafını çekmek

photograph

{f} resim vermek

photograph

{i} fotoğraf

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti. - A photographer took a photograph of my house.

Fotoğraf çekmemelisiniz. - You aren't allowed to take photographs.

photograph

{f} fotoğrafını çekmek: He is photographing his daughter. Kızının fotoğrafını çekiyor

photograph

{f} çıkmak [fot.]

photograph

çıkmak

photograph

(isim) fotoğraf

photograph

{f} fotoğraflamak

Onlar her şehri fotoğraflamak istiyor. - They want to photograph every city.

Puro içen bir eşeği fotoğraflamak için yapılan tüm girişimler başarısız oldu. - All attempts to photograph a donkey smoking a cigar failed.

Английский Язык - Английский Язык

Определение photo, picture, snapshot, image produced by photographic means в Английский Язык Английский Язык словарь

{i} photograph

Расстановка переносов

photo, picture, snapshot, im·age pro·duced by pho·to·gra·phic means