person, human, human being

listen to the pronunciation of person, human, human being
Английский Язык - Турецкий язык

Определение person, human, human being в Английский Язык Турецкий язык словарь

someone
birisi

Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı. - She screamed with horror as someone took hold of her arm.

Birisinin kapıyı çaldığını duydum. - I heard someone knock on the door.

person, human being
kişi
someone
bir kimse

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

O, şüpheleneceğin bir kimse değildi. - He wasn't someone you'd suspect.

someone
şahsiyet
someone
biri

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi. - Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.

someone
kimse

Neden kimse Tom'a yardım etmedi? - Why didn't someone help Tom?

Sıkılmış bir yumrukla kimsenin elini sıkamazsın. - You can't shake someone's hand with a clenched fist.

someone
önemli kimse
Английский Язык - Английский Язык
{i} someone
person, human being
{i} human
person, human, human being
Избранное