past of create

listen to the pronunciation of past of create
Английский Язык - Турецкий язык

Определение past of create в Английский Язык Турецкий язык словарь

created
(Bilgisayar) oluşturulma
created
yaratılan
created
(Bilgisayar) oluşturan
created
(Bilgisayar) yaratılma

Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür. - Nothing is lost, nothing is created, everything is transformed.

Bütün insanlar eşit yaratılmaz. - Not all men are created equal.

created
(Bilgisayar) oluşturuldu

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu. - The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.

Bu oyun Birlik motorunu kullanarak oluşturuldu. - This game was created using the Unity engine.

created
(Bilgisayar) yaratma

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

created
(Bilgisayar) yaratıldı

Kâinat nasıl yaratıldı? - How was the universe created?

Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor. - Tom believes that all men are created equal.

created
(Bilgisayar) oluşturma
created
(Bilgisayar) oluşturma tarihi
created
(Bilgisayar) yaratma tarihi
created
yaratılmış

Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir. - In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.

Pidginler kölelik nedeniyle yaratılmıştır. - Pidgins were created because of slavery.

created
(Bilgisayar) oluşturulma tarihi
created
{f} yarat

Allah dünyayı yarattı. - God created the world.

İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar. - Human beings are created to create things.

Английский Язык - Английский Язык
created
past of create

    Расстановка переносов

    past of cre·ate

    Турецкое произношение

    päst ıv krieyt

    Произношение

    /ˈpast əv krēˈāt/ /ˈpæst əv kriːˈeɪt/
Избранное