one who works, one who labors

listen to the pronunciation of one who works, one who labors
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one who works, one who labors в Английский Язык Турецкий язык словарь

worker
işçi

General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı. - General Motors laid off 76,000 workers.

İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar. - Workers are taking a financial beating in the employment crisis.

worker
ücretli

Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar. - Workers in France receive four weeks of paid vacation each year.

worker
çalışan

Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz. - If you want your workers to be happy, you need to pay them a decent wage.

Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım. - I'm just a plain office worker.

worker
işgören
worker
bağımlı çalışan
worker
isçi
worker
labourer
worker
faale
worker
{i} amele
worker
{i} k.dili. çalışkan kimse: She's a real worker! Çok çalışkan biri o
worker
{i} yaratıcı
worker
çalşışan kimse
worker
işçi sınıfından böcek
worker
{i} emekçi

Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak. - The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition.

Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti. - He had gone there to help garbage workers strike peacefully for better pay and working conditions.

Английский Язык - Английский Язык
{n} worker
one who works, one who labors
Избранное