one who polishes with a buff

Английский Язык - Турецкий язык

Определение one who polishes with a buff в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

buffer

tampon,v.tampon vazifesi gör: n.tampon

buffer

(Tıp) Kimyasal reaksiyonun hızını yavaşlatan madde, eriyik'te bulunduğu zaman pH değişimini önleyen kimyasal madde, tampon madde

buffer

ara

Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar. - Motorists must leave at least a metre-wide buffer when passing cyclists.

buffer

(Bilgisayar) yedek zaman aralığı

buffer

bellek boşaltmak

buffer

(Askeri) baskı tertibatı

buffer

(Denizbilim) dengeç

buffer

(Denizbilim) tamponlayıcı

buffer

{i} tampon

Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti. - During the Great Game, Afghanistan was a buffer state.

Maalesef, keskin bir tampon bölgeden başka çaremiz yok. - Unfortunately, we have no choices but a certain buffer zone

buffer

(Elektrik, Elektronik) İki elektrik devresinin birbirlerine etkisini en aza indirmek amacıyla aralarına konulan elektrik devresi, tampon devre, tampon kat

buffer

buffer letter kaynaştırma harfi buffer state tampon devlet

buffer

{f} korumak

buffer

koru

buffer

arabellek tampon

buffer

{f} tampon ile korumak

buffer

buffer arm tampon kolu

buffer

cilt yapmada kullanılan bir araç

buffer

(Nükleer Bilimler) ayırıcı,tampon

Английский Язык - Английский Язык

Определение one who polishes with a buff в Английский Язык Английский Язык словарь

buffer