one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one another, each to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

each other
birbirine

Tom ve Mary birbirine çok yakın. - Tom and Mary are very close to each other.

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

Biz birbirimizi tanımıyoruz. - We don't know each other.

each other
birbirini

John ve Mary birbirini seviyordu. - John and Mary loved each other.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

each other
birbirlerini

Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar. - They tried to make each other look foolish.

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi. - They were never to see each other again.

each other
birbirimizi

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz. - We parted, never to see each other again.

Английский Язык - Английский Язык
each other