one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one another, each to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

each other
birbirine

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

İki erkek kardeş birbirine gülümsedi. - The two brothers smiled at each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır. - Japan and China differ from each other in many ways.

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

each other
birbirini

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

each other
birbirlerini

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı. - The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

each other
birbirimizi

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz. - We parted, never to see each other again.

Английский Язык - Английский Язык
each other
one another, each to the other
Избранное