This is unusual weather.
- Bu olağan dışı bir hava.
It's very unusual for you and Tom to disagree.
- Senin ve Tom'un aynı fikirde olmaması çok olağan dışı.
Tom is an extraordinary jumper.
- Tom olağandışı bir atlamacıdır.
Call the police if you see any extraordinary situation.
- Olağandışı bir şey görürsen polisi ara.
Tom is pretty unusual.
- Tom oldukça olağandışı.
Tom had some very unusual experiences.
- Tom'un bazı çok olağandışı deneyimleri vardı.