odd, strange

listen to the pronunciation of odd, strange
Английский Язык - Турецкий язык

Определение odd, strange в Английский Язык Турецкий язык словарь

abnormal
{s} anormal

Çevre kirlenmesi anormal hava koşullarına neden oluyor. - Environmental pollution is causing abnormal weather conditions.

40'lı yaslarda çocuk sahibi olmanın anormal bir tarafı yok. - There is nothing abnormal in having a child around forty.

abnormal
düzensizlik
abnormal
düzgüsüz
abnormal
fahiş
abnormal
ölçüsüz
abnormal
uygun olmayan
abnormal
sapan
abnormal
acayip
abnormal
normalden sapan
abnormal
sapkın
abnormal
aşırı

Onun burnu aşırı derecede büyük. - Her nose is abnormally large.

abnormal
gayrinormal
abnormal
olağanüstü
abnormal
(Tıp) Gayritabiî
abnormal
{s} olağandışı
abnormal
(Tıp) Kusurlu teşekkül, sakatlık, malformasyon
abnormal
(Tıp) Kural dışı, kural dışında kalan, düzgüsüz
abnormal
(Tekstil) anormal ( olağanüstü )
Английский Язык - Английский Язык
abnormal
odd, strange
Избранное