I was watching TV then.
- O zamanda televizyon seyrediyordum.
It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
- Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
Tom hasn't seen Mary since then.
- Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.
Tom has lived in Boston since then.
- Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.
We've been friends ever since.
- Biz o zamandan beri arkadaşız.
Nobody has seen him ever since.
- O zamandan beri onu kimse görmedi.
Tom claims he was drunk at the time.
- Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.
Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.
- Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
If only you had told me the whole story at that time!
- Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
At that time, the territory belonged to Spain.
- O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Tom hasn't seen Mary since then.
- Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.
Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
Were you reading a book at that time?
- O zaman bir kitap okuyor muydunuz?
Few roads existed in North America at that time.
- O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
I'll be back by then.
- O zamana kadar döneceğim.
By then, however, it was too late.
- Ancak, o zamana kadar, çok geçti.