not ordinary; exceptional; unusual

listen to the pronunciation of not ordinary; exceptional; unusual
Английский Язык - Турецкий язык

Определение not ordinary; exceptional; unusual в Английский Язык Турецкий язык словарь

extraordinary
fevkalade
extraordinary
{s} olağandışı

Olağandışı bir şey görürsen polisi ara. - Call the police if you see any extraordinary situation.

Tom olağandışı bir atlamacıdır. - Tom is an extraordinary jumper.

extraordinary
{s} olağanüstü

Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir. - Tom is an athlete with extraordinary strength.

Tom'un olağanüstü dereceleri var. - Tom got extraordinary grades.

extraordinary
(Tekstil) anormal ( olağanüstü )
extraordinary
{s} sıradışı

Davranışınız çok sıradışı. - Your behavior is too extraordinary.

Sıradışı ilişkileri vardı. - They had an extraordinary relationship.

extraordinary
{s} özel
extraordinary
müstesna
extraordinary
olağan üstü
extraordinary
acayip
extraordinary
eşi benzeri yok
extraordinary
garip
extraordinary
görülmemiş

Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir. - A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.

extraordinary
alışılmamış
extraordinary
harikulade
extraordinary
(sıfat) olağanüstü, olağandışı, fevkalade, sıradışı, özel, özel olarak görevlendirilmiş
Английский Язык - Английский Язык
extraordinary
not ordinary; exceptional; unusual

    Расстановка переносов

    not ordinary; exceptional; u·nu·su·al

    Произношение

Избранное