Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
 - I cannot grill this meat. It has gone bad!
İstasyona vardığımda, benim treni gitmiş buldum.
 - Arriving at the station, I found my train gone.
Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
 - They would have been killed if the car had gone over the cliff.
Tom neredeyse bir haftadır kayıp.
 - Tom has been gone almost a week.
Tom dünden beri kayıp.
 - Tom has been gone since yesterday.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
 - Tom was only gone for fifteen minutes.
Bisikletimi kaybolmuş buldum.
 - I found my bicycle gone.
Tom'un ölmüş olduğuna inanamıyorum.
 - I can't believe that Tom is gone.
Tom'un gerçekten ölmüş olacağına inanamıyorum.
 - I can't believe Tom is really gone.
The days of my youth are gone.