Tom eventually told me what I should do.
- Tom nihayetinde ne yapmam gerektiğini söyledi.
Tom eventually told me what I ought to do.
- Tom bana nihayetinde ne yapmam gerektiğini söyledi.
She is a child after all.
- Nihayetinde o bir çocuk.
After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
- Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
Well, OK, Willie finally agreed.
- Tamam, pekala, Willie nihayet kabul etti.
I was eventually released.
- Nihayet serbest bırakıldım.
Tom eventually left Boston.
- Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.
After all, he succeeded in passing the exam.
- Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
He finally comes out after all these years.
- O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi.
Tom finally got here around lunch time.
- Tom nihayet öğle yemeği sırasında buraya geldi.
Finally I have time to reply to the mail I received these three weeks.
- Nihayet bu üç hafta içinde aldığım postayı yanıtlamak için zamanım var.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew that he was gay.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
At last, they ceased working.
- Nihayet, çalışmayı sona erdirdiler.
At last, they purchased freedom with blood.
- Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
At last he could finish the work.
- Nihayet işi bitirebildi.
Finally, I finished a painting.
- Nihayet, bir resim bitirdim.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
At last, spring has come to this part of Japan.
- Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
Sonunda doktorun sekreteri Tom'un ismini çağırdı.
- Nihayet doktorun sekreteri Tom'un adını seslendi.
Tom sonunda kabullenmeye karar verdiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
Tom sonunda kabullenmeye karar verdiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
Sonunda doktorun sekreteri Tom'un ismini çağırdı.
- Nihayet doktorun sekreteri Tom'un adını seslendi.