Tom eventually told me what I ought to do.
- Tom bana nihayetinde ne yapmam gerektiğini söyledi.
Eventually, Tom found out what had happened.
- Nihayetinde Tom, olanları öğrendi.
She is a child after all.
- Nihayetinde o bir çocuk.
After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
- Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.
- Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
Tom eventually resigned.
- Tom nihayet istifa etti.
I was eventually released.
- Nihayet serbest bırakıldım.
After all, he succeeded in passing the exam.
- Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
He finally comes out after all these years.
- O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi.
Tom finally got here around lunch time.
- Tom nihayet öğle yemeği sırasında buraya geldi.
Finally I have time to reply to the mail I received these three weeks.
- Nihayet bu üç hafta içinde aldığım postayı yanıtlamak için zamanım var.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew that he was gay.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
At last, Mario managed to win the princess's love.
- Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
At last, they purchased freedom with blood.
- Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
Tom has finally finished doing that.
- Tom nihayet onu yapmayı bitirdi.
I finished the work finally.
- Nihayet işi bitirdim.
At last, spring has come to this part of Japan.
- Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
At last, Mario managed to win the princess's love.
- Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Sonunda doktorun sekreteri Tom'un ismini çağırdı.
- Nihayet doktorun sekreteri Tom'un adını seslendi.
Tom sonunda kabullenmeye karar verdiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
Sonunda doktorun sekreteri Tom'un ismini çağırdı.
- Nihayet doktorun sekreteri Tom'un adını seslendi.
Tom sonunda kabullenmeye karar verdiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.