next-to

listen to the pronunciation of next-to
Английский Язык - Турецкий язык
komşu
bitişik

O amcasına bitişik yaşadı. - He lived next to his uncle.

O, o binaya bitişiktir. - It's next to that building.

neredeyse

Tom'un cüzdanında neredeyse bir şey yok. - Tom has next to nothing in his wallet.

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

yakınındaki
-e bitişik
-e yakın
bitişiğinde

Çelik binanın bitişiğinde papatyalar var. - There are daisies next to the steel building.

hemen yanındaki
hemen hemen
hemen yanında
yanında

Temizlik, dindarlığın yanındadır. - Cleanliness is next to godliness.

Tom sınıfta Mary'nin yanında oturdu. - Tom sat next to Mary in class.

-in yanında, -e bitişik; -in yakınındaki
yandırmak
Английский Язык - Английский Язык
Immediately following or preceding in a sequence; just subsequent or previous

When you start the next to the last roll, get some more paper.

Beside; alongside

Do you mind if I sit next to you?.

Almost; nearly

It is next to impossible to get him to admit it, but writes very well.

{e} beside, near, by
next-to

    Видео

    ... oxygen levels in the atmosphere have risen from next to nothing ...
    ... said it's right next to Frances. ...
Избранное